22 Şubat 2009 Pazar

Telekulak'a Karşı Internet Teknolojileri

Kişisel mahremiyeti sağlamak için geliştirilen teknolojilerin bilgisayar kullanıcılarının içini ferahlattığı kesin. Ancak devletler pek o kadar memnun değiller

Bilişimle ilgisi olsun olmasın bu teknolojilerin herkesin hayatını ne kadar yakından ilgilendirdiğini yakın dönemde yaşadığımız KEY ödemeleri ya da öğretmen listeleri vakalarında örnekleriyle gördük. İlkinde devlet ‘konut edindirme yardımı’ listesini içerdiği hassas bilgilerle internette yayınlayınca 8 milyon 500 bin kişinin TC kimlik numaraları dahil en mahrem bilgileri bir anda ortalığa saçılmıştı. Geçtiğimiz hafta yaşanan ve öğretmenleri etkileyen olaydaysa 687 bin öğretmenin benzer şekilde bilgileri yine devlet eliyle ortak bilgi haline getirilmişti. E-devlet uygulamalarının artmasıyla birlikte bu tip olayları daha da sık duyacağımız düşünülebilir. Bu tip kişisel bilgilerle banka hesabı boşaltmaktan sahte kayıtlar yaptırmaya kadar hemen her şeyin yapılabileceğini bilen kullanıcılar da ister istemez bilgilerini şifrelemeye, dışarıdan müdahale edilemeyecek şekilde iletişim kurmaya özen gösteriyor. Bu hassasiyete sahip bir diğer grupsa yasadışı faaliyetleri nedeniyle devletin takibinden uzak durmaya çalışanlar. Tek sorun iki tarafın da aşağı yukarı aynı yöntemleri kullanıyor oluşu. Gizli görüşme

Dünyada en fazla MSN kullanıcısına sahip ülkelerden biri olmamız üreticisi Microsoft’un yüzünü güldürüyor olmalı. Ancak yazışmaları takip edenler bu durumdan çok daha memnun. Çünkü MSN iki taraf arasındaki yazışmaları şifrelemeden iletiyor. Böylece bütün iletişim aynen telefon konuşmalarında olduğu gibi kolayca takip edilip arşivlenebiliyor.

Öte yandan Skype gibi yüksek derecede şifreli çalışan sohbet yazılımlarını devletler takip edemiyor. Bu konuda ilk isyan Almanya’dan gelmişti. En son feryatsa geçtiğimiz hafta İtalya’dan duyuldu. Güvenlik güçleri yasadışı faaliyet gösteren kişilerin artan oranda Skype kullanmaya başladığından yakınıyor. Yazılımın sahipleri her ne sebeple olursa olsun iletişimi şifreleyen algoritmayı hiçbir devletle paylaşmıyor. Ancak Sanal Alem sayfasında da yer verdiğimiz bir gelişme hemen her şeyin ağır bir denetim halinde işlediği Çin’de Skype’ın bile çatlak verdiğini ortaya koymuştu. Çin’de kullanılan Skype’ın sürümü devlet tarafından hazırlanmış sakıncalı kelime listesini içeren yazışmalar yapan 44 bin üyenin kullanıcı adı ve IP numarasını devlete ait özel bir sunucuya bildirdiği ortaya çıkmıştı. (skype.com )

Yüksek şifreleme

İnternetteki sohbet yazılımları gibi e-postalar da normalde iki taraf arasında tamamen açık metinler olarak dolaşıyor. Dolayısıyla araya saplama yapılarak dinleme son derece kolay. Bunu engellemek için kullanılan şifrelemede en çok kullanılan seçenekse PGP. 1991 yılında Philip Zimmermann tarafından geliştirilen bu şifreleme algoritması birçok farklı alanda ve yazılımda hala yaygın olarak kullanılıyor. Hemen her e-posta uygulamasına kolayca entegre edilebilen PGP ile iki kişi arasındaki mesajlar otomatik olarak şifreleniyor ve üçüncü kişilerin elde etse bile çözmesinin imkansız olacağı bir şekle getiriliyor. Bu şifreleme standardının yaşadığı ABD’nin izin verdiğinden daha gelişmiş olduğu için hakkında açılan ve beraat ettiği bir davanın ardından Zimmermann algoritmayı tamamen herkese açtı ve herkesin bu tekniği kullanabilmesini sağladı. Bu da PGP yapısını en popül kriptolama tekniği haline getirdi. (pgp.com)

http://www.skype.com/intl/tr/download/skype/windows/downloading/

Kaynak:Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Twitter